İçindekiler
Şizoid Kişilik Bozukluğu Nedir?
Kişilik özellikleri “Çok çeşitli toplumsal ve kişisel ortamlarda sergilenen, kişinin kendisini ve çevresini algılaması, ilişki kurma biçimi ve düşünceleri ile ilgili süregiden bir örüntüdür”. Bu özellikler esneklikten yoksun ve uyumu bozucu olduğunda, işlevsellikte belirgin bozulmaya ya da öznel bir sıkıntıya neden olduğunda şizoid kişilik bozukluğu oluşturabilir. Kişilik bozukluğunda kişilik örüntüsü kişinin kültürüne göre beklenenden önemli ölçüde sapmalar gösterir. Bu örüntü başka bir mental bozukluğun bir görünümü ya da sonucu olarak daha iyi açıklanamaz.
Kişilik bozuklukları ise normal kişilik özelliklerinin abartılmış bir şekilde ve kişinin hem kendisine hem de çevresine rahatsızlık verecek biçimde yaşanması şeklinde tanımlanabilir. Yani sahip olduğumuz kişilik özelliklerimizde aşırılık söz konusu olunca kişilik bozuklukları kavramından bahsedilmeye başlanmaktadır. Dolayısıyla kişilik normal tanımlarından uçlara yani anormale doğru kaydıkça artık kişilik bozukluğu adını alır.
Eğer siz de Şizoid Kişilik Bozukluğu konusunda destek almak isterseniz yüz yüze veya whatsapp görüntülü konuşma üzerinden ücretsiz 15 dakikalık ön görüşme randevusu alabilirsiniz.
Neden Biz?
Danışan, toplum ve eğitim odaklı çalışmalar yürüten multidisipliner bir merkez olan Dünya Danışmanlık ve Psikoloji Merkezi Uzman Klinik Psikolog/Psikoterapist Fundem Ece tarafından kuruldu.
Danışmanlık ve psikoloji faaliyetlerimizle toplumun çekirdeğini oluşturan çocuk, genç ve yetişkin bireylere, çift ve ailelere destek sunuyoruz.
Randevu talepleriniz için bizimle WhatsApp butonları üzerinden veya doğrudan iletişime geçebilirsiniz.
👇
Şizoid Terimi Ne Anlama Gelir?
“Şizoid” terimi bireyin dikkatini dış dünyadan uzaklaştırıp kendi iç dünyasına yönlendiren, kişiliğin doğal bir bileşeni olarak tanımlanmıştır. Psikolojik bir terim olarak, bir kişinin sosyal etkileşimlerden ve duygusal bağlardan kaçınma eğilimini tanımlar. Bu eğilimin hastalıklı ancak psikotik (kişinin gerçeklikten kopması durumunu ifade eder ) olmayan bir şekilde abartılmasıyla “şizoid kişilik” meydana gelmektedir .
Genel özellikleri ile şizoid kişilik bozukluğu nedir?
Şizoid kişilik bozukluğu tanısı ömür boyu sosyal ilişki kurmaktan kaçınan ve yalnızlığı tercih eden kişilere konur. Bu kişiler kendi aile fertleriyle bile sosyal ilişki kurmaktan pek hoşlanmazlar. Yakın arkadaşları yoktur. Tek başına yapılan etkinliklerden hoşlanırlar. Duygusal tepki göstermezler, konuşurken jest ve mimiklerle karşılık vermezler. Diğer insanlar tarafından soğuk ve tuhaf bulunurlar. Eşlik eden depresyon, anksiyete ve madde kullanımı benzeri bir durum olmadıkça psikiyatriste pek başvurmadıkları için kliniklerde sık görülmezler. Yaygınlığı tam bilinmemekle birlikte genel toplumun %7,5 kadarının etkilendiği düşünülmektedir. Erkeklerde iki kat daha fazla görüldüğünü belirten çalışmalar vardır. Şizofreni veya şizotipal kişilik bozukluğu olanların akrabalarında şizoid kişilik bozukluğu görülme olasılığı daha yüksek olabilir.
Bu hastalar jest ve mimikleri nadiren kullanırlar ve nadiren gülümserler. Bu kişilerin öfkelerini dışa vurmakta bu duygudan yoksun oldukları izlenimi bırakacak şekilde özel bir zorluk yaşayabildikleri belirtilmiştir. Bu yüzden kendilerini öfkelendirecek durumlarla karşı karşıya kaldıklarında omnipotans tepkisi ( “her şeye gücü yeten” ya da “her şeyi yapabilen” anlamında kullanılır) ya da geri çekilme davranışı gösterirler. Çok olağandışı durumlarda duygularını açıkça ifade edebilirler. Böyle anlarda sosyal iletişim sırasında yaşadıkları acıdan bahsederler. Bu bireyler yaşamları herhangi bir amaca yönelikmiş gibi görünmeyebilirler.
Sıkıntılı yaşam olayları karşısında tepkilerini göstermekte zorlanırlar. Önemli yaşam olayları karşısında uygun cevapları gösteremeyebilirler. Mesleki yaşamları sekteye uğrayabilir.
Ancak sınırları belirli ortamlarda iyi performans gösterebilirler. Matematik ve astronomi gibi konulara büyük ilgi gösterebilir ve hayvanlara karşı derin bağlılık duyabilirler. Yalnız çalışmayı seven bu bireyler, resim, yazı veya müzik gibi bireysel yaratıcı alanlarda başarılı olabilirler.
Bu kişiler strese tepki olarak çok kısa süreli (dakikalar-saatler boyu süren) psikotik (kişinin gerçeklikten kopması durumunu ifade eder )dönemler yaşayabilirler. Bu hastalarda bazen depresyon gelişebilir. En sıklıkla şizotipal, paranoid ve çekingen kişilik bozuklukları ile beraber görülür.
Guntrip şizoid kişiliğin dokuz özelliğinden söz etmiştir:
- içe yönelime,
- çekilme,
- kendine yeterlik,
- narsisizm,
- üstünlük duygusu,
- duygusal tepkinin kaybı,
- yalnızlık,
- depersonalizasyon (kişinin kendisini veya çevresindeki dünyayı yabancı ve gerçekdışı hissetmesi; kişinin kendini, düşüncelerini veya hislerini bir başkasına ait gibi algılaması durumu )
- regresyona (kişinin gelişimsel olarak daha erken bir aşamaya geri dönmesi durumu. Yani, bir kişinin stres, kaygı veya duygusal sorunlar karşısında, çocukluk dönemindeki davranış ve tutumlara geri dönmesi) eğilimi.
Epidemiyoloji:
Genel popülasyonda bu hastalığın yaygınlığı %3,1 ila %4,0 arasındadır. Klinik ortamlarda, şizoid kişilik bozukluğu için tedaviye başvurma oranı oldukça düşüktür. Ülkemizde Dereboy ve arkadaşları (2014) tarafından yapılan çalışmada normal popülasyonda şizoid kişilik bozukluğunun yaygınlık oranı %7,9 olarak bulunmuştur. Yazarlar şizoid kişilik bozukluğunun ülkemizdeki yaygınlık oranının yüksek çıkmasını Türk aile yapısına bağlı olarak ilişkilerin sıkı olması ve buna bağlı olarak aile üyeleri dışında birileri ile yakınlık kurma ihtiyacının azlığıyla açıklamışlardır.
Etiyoloji:
Biyolojik faktörlerin şizoid kişilikte oynadığı olası rol, bu bozukluğun şiddeti güçlendikçe artmaktadır. İnsan doğası gereği zengin duygusal yaşama sahip olsa da şizoidlerin duygusal kapasitesinin oldukça sınırlı olması ve bu bireylerin sadece olumlu (neşe ve zevk gibi) değil bütün duygulara ( öfke,mutsuzluk,endişe ) karşı uzak durmaları dikkat çekmektedir. Yapılan çalışmalar şizoid kişilik bozukluğunun, şizofrenik spektrumun bir parçası olduğu göstermektedir. Buna göre şizofreni ve şizotipal kişilik bozukluğu olanların akrabalarında şizoid kişilik bozukluğu görülme sıklığı daha fazladır.
Araştırmacılara göre şizoid kişilik bozukluğuna sahip bireylerin temel inançları ;yalnız kalmaktan daha mutlu olduklarını, bu şekilde başkaları tarafından aldatılmadıklarını, ilişkilerin çok fazla çaba gerektirdiğini ve buna değmeyeceğini içermektedir. Bu bireyler eğer diğerlerine çok yakın olurlarsa onlar tarafından alay edilip kullanılıcaklarını bu sebeple yakın ilişki kurmanın bir anlamı olmadığını ifade ederler. Bu düşüncelerin altında yatan şey kendileri ve dünya ile ilgili sahip oldukları inançlardır. Genelde kendilerini yalnız, uyumsuz ve hatta tuhaf ,başkalarını ise talepkâr, düşmanca ve müdahaleci olarak görme eğilimindedirler. Dolayısıyla yaşamdaki temel stratejileri, diğerlerine karşı mesafeli olarak görme eğilimindedirler. Herhangi bir iş gereği başkalarıyla iletişim kurabilirler ve temel ihtiyaçlarını karşılayabilirler ama bu ilişkiler asla samimiyet içermez. Ayrıca birçok şizoid,kendini sosyal açıdan uyumsuz olarak gördüğünü ancak bu değerlendirmenin herhangi bir olumsuz etkisinin olmadığı öne sürmektedir. Bunu yanı sıra şizoidler kendi isteklerine bağlı olarak diğer bireylerden uzak durdukları için bu durum onlar için tuhaf veya hemen müdahale edilmesi gereken bir şey değildir. Bu nedenle şizoidler neden farklı olduklarına dair bir merak içinde değildirler ve hatta bu konuda hiç bir şey yapılmaması gerektiğini düşündüklerini için sıklıkla tedavi arayışı içine girmezler.
Şizoid Kişilik Bozukluğunda Tanı Kriterleri
Aşağıdaki dördünün (ya da daha fazlasının) olması ile belirli, genç erişkinlik döneminde başlayan ve değişik koşullar altında ortaya çıkan,sürekli, toplumsal ilişkilerden kopma ve başkalarıyla birlikte olunan ortamlarda duyguların anlatımında kısıtlı kalma örüntüsü:
- Ailenin bir parçası olamadığı gibi, ne yakın ilişkilere girmeyi ister, ne de yakın ilişkilere girmekten zevk alır.
- Hemen her zaman tek bir etkinlikte bulunmayı yeğeler.
- Başka biriyle cinsel deneyim yaşamaya karşı isteği varsa bile çok azdır.
- Birinci derece akrabaları dışında yakın arkadaşları ya da sırdaşları yoktur.
- Başkalarının övgü ve eleştirilerine karşı ilgisiz görünür.
- Duygusal soğukluk, kopukluk ya da tek düze bir duygulanım gösterir.
Şizoid Bireylerin Yakın İlişkilere Bakış Açıları
Fairbairn’e göre şizoid bireyler kendi ihtiyaçlarının şiddetinin diğerlerini tüketebileceğinden korkuyor ve sevgiyi tehlikeli olarak görüyorlardı. Bu sevgiyi saklamak ve yansıtma ile tehlikeli olarak değerlendirilen diğerlerinin sevgisinden korunmak için şizoid bireyler sevme ve sevilme üzerine engeller dikiyordu.
Bu bireyler sevgi nesnelerinden ayrıldıklarında kendilerini güvensiz ve kaybolmuş hissettiklerini, ancak tekrar bir araya geldiklerinde de kendilerini yutulmuş gibi hissettiklerini iddia etmiştir. Bu yüzden bu bireyler hem ilişki arıyorlar hem de bir ilişki kurduklarında bağımsızlık isteğiyle bunu bozuyorlardı.
Şizoid erkekler yeterli yakın ilişkiyi kuramadıkları için evlenemeyebilirler. Kadın şizoidler ise evlenmeyi isteyen saldırgan bir erkeği kabul edebilirler.
Yazar: Saadet Çelik
Sorumluluk Reddi: Söz konusu bu tür bilgiler Site’de yalnızca bilgilendirme amacıyla yayınlanmaktadır ve doktorunuz ya da eczacınızın tavsiyelerinin yerini almaz. Bu bilgiler hiçbir koşulda bir hastalığın veya fiziksel problemin tıbbi tanısını koymak için kullanılmamaktadır site üzerinden durumunuzla ilgili endişelerinizi ve sorularınızı sorabilirsiniz. Bununla birlikte her durumda doktorunuza ya da eczacınıza başvurmanız gerekir.
Uzmanlık alanları: Çocuk, Ergen, Yetişkin, Aile, Çift, Cinsel Terapi.
Okan Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nü tam burslu kazandı. Psikoloji Bölümü’nü (%30 İngilizce) burslu okurken başarısı sayesinde Çift Anadal Programı’na kabul edilerek Sağlık Yönetimi Bölümü’nü de tamamladı.