Kaygı bozukluğu

Çağlar boyunca insanoğlunun en önemli sorunları arasında yer alan korku ve kaygının sebebi Maslow’un (1970) ihtiyaçlar hiyerarşisinde belirttiği temel güvenlik ihtiyacından kaynaklanmaktadır. Doğal olarak insanlar günlük hayatlarında ve yaşamlarının devamında kendilerini güvende hissetmek isterler. Dolayısıyla bu ihtiyacın sarsıldığı durumlardan olan insanın bedensel ve ruhsal varlığını tehlikede görmesi sonucunda yaşadığı huzursuzluk kişide korku ve kaygıya neden olmaktadır. Bu durumda kişide kaygı bozukluğu yaratmaktadır.

Gerçek bir tehlike karşısında hissedilen duygu korku olarak adlandırılırken nedeni belli olmayan, ortada hiçbir somut tehlike olmamasına karşın kişinin yaşadığı huzursuzluk, tedirginlik hali ise kaygı olarak adlandırılmaktadır.

Kaygı, kişinin yaşadığı o anda ve gelecekte nasıl gerçekleşeceği belli olmayan; belki de gerçekleşmesi hiç muhtemel olmayan öznel bir durumla ilgili endişe ve tedirginlik duyma hali olarak tanımlanabilir. Bu endişe ve tedirginlik hali iç veya dış tehlikelere bağlı olabilir. Kaygı bozukluğu olan kişi, dış tehlikelere bağlı olan korku dış tehlike ortadan kalktığında kaybolur çünkü korku geçici bir duygudur. Fakat içsel tehlikelere ve tepkilere bağlı olan kaygı ortadan kalkmaz hatta kaygı tepkisiyle birlikte sürekli olarak devam eder.

Kaygı bozukluğu

Kaygı, bilinç dışı çatışmaya bağlı olan ve nesnesi kişice tanınmayan içsel tehlikeye karşı gösterilen bir tepkidir (Öztürk 1981). Bastırılan, bilinç dışına itilen durumlar, çözülmemiş sorunlar kişinin olağan durumlarda bile tedirgin, endişeli ve kaygılı olmasına yol açar.

Neden Biz?

Danışan, toplum ve eğitim odaklı çalışmalar yürüten multidisipliner bir merkez olan Dünya Danışmanlık ve Psikoloji Merkezi Uzman Klinik Psikolog/Psikoterapist Fundem Ece tarafından kuruldu.

Danışmanlık ve psikoloji faaliyetlerimizle toplumun çekirdeğini oluşturan çocuk, genç ve yetişkin bireylere, çift ve ailelere destek sunuyoruz.

Randevu talepleriniz için bizimle WhatsApp butonları üzerinden veya doğrudan iletişime geçebilirsiniz.

👇

Nişantaşı Şubemiz

Pendik Şubemiz

Kadıköy Şubemiz

Kaygı Neden Olur?

Kaygının nedeni tam olarak bilinmese de kaygının ortaya çıkmasında ve yerleşmesinde çocuğun bakım verenlerin ve çocuğun model aldığı yakınların, sosyal çevresinde var olan kişilerin, öğretmenlerin, okul yaşantılarının önemi büyüktür. Çocukluktan itibaren bireyler bir yandan ödül ve ceza yaklaşımı ile hissettikleri duyguları adlandırmayı öğrenirler. Yaşadıkları durumlarla ilgili düşünce ve davranışlarını nasıl ve nerede ifade edebileceklerini ya da edemeyeceklerini öğrenirler ve pekiştirirler. Çevrelerinde onların güvenliğini sağlamaktan sorumlu olan bakım verenlerin güvensiz ve aşırı kaygılı olması, çocukların var olan durumlardan daha fazla korkmasına, kaygılarının daha çok artmasına sebep olabilmektedir.

Diğer belirtiler şu şekilde sıralanabilir:

  1. Genetik faktörler: Kalıtsal olarak aktarılabilen kaygı, ailesinde kaygı bozukluğuna sahip bireylerde görülme ihtimali daha yüksektir.
  2. Beyin kimyası: Yapılan bazı çalışmalar; kaygı bozukluğu gelişmesinde, beyinde korku ve endişe duygularını kontrol eden kimyasal bağlantılardaki sorunların sebep olabileceğini göstermiştir. 
  3. Çevresel Stres: Yukarıda bahsedildiği gibi çocukluk döneminde fiziksel veya duygusal strese maruz kalmak, taciz edilmek, aile tarafından ihmal edilmek, bir yakınını kaybetmek gibi olaylar kaygı bozukluğuna yol açabilir.
  4. )Madde Kullanımı: Kişiler, kaygı bozukluğuna bağlı gelişen sorunlarla baş etmek için uyuşturucu madde ve alkol kullanımına başvurabilir. Bu maddelerin aşırı kullanımı veya yoksunluğu da kaygıya neden olabilir.
  5. Kişilik Özellikleri: Çekingen, kırılgan, duygusal, mutsuz, umutsuz vd. kişilik özellikleri kaygı bozukluğuna neden olabilir.
  6. Hastalıklar: Kalp, akciğer, tiroit hastalıkları kaygıya neden olabilir ya da var olan kaygıyı daha da kötüleştirebilir. 

Kaygı Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

Kaygı bozukluğu belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Sık görülen bilişsel belirtiler şu şekildedir:

  • Olaylar karşısında rahatlayamama
  • Olaylar karşısında sürekli endişeli bir halde olma
  • Belirsiz olaylarda durumu idare edememe
  • Rutin olayları endişe yüzünden yerine getirememe
  • Yanlış karar verme endişesi yüzünden hiç karar verememe
  • Şimdi ve burada olamama
  • Olaylar karşısında en kötü senaryoyu düşünmek ve bu senaryoya göre plan program yapmak
  • Odaklanamama

Yaygın kaygı bozukluğu kişilerde fiziksel belirtilere de yol açabilir.

  • Nefes darlığı
  • Ağız kuruluğu
  • Aşırı hızlı kalp atışı
  • Yorgunluk
  • Uykuya dalmada zorluk
  • Kas ağrıları
  • Titreme
  • Gerginlik
  • Terleme
  • Mide bulantısı
  • İshal olarak sıralanabilir. 

Bu belirtiler pek çok kişinin günlük hayatta çeşitli durumlar karşısında yaşadığı belirtiler olabilir. Fakat burada önemli olan bu belirtilerin çeşitli durumlar karşısında yaşanmadığı zamanlarda ortaya çıkmasıdır. Burada dikkat edilmesi ve şüphelenilmesi gereken nokta kaygı bozukluğudur.

Ayrıca çocuklarda ve ergenlerde de yetişkinlerdekine benzer kaygı sorunları görülebilmektedir. Sebepleri şu şekilde olabilir:

  • Akademik kaygı
  • Bireysel ve takım sporlarında başarısızlık kaygısı
  • Yakınlarının can güvenliği
  • Deprem, savaş, kıyamet gibi yıkıcı olaylar gibi konularda kaygı oluşabilir. 

Kaygı Bozukluğu Teşhisi Nasıl Konur?

Ruh sağlığı uzmanları teşhis koyabilmek için “The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorder” ya da kısaca DSM (DSM-5) olarak adlandırılan bir kılavuz kullanmaktadırlar.

Bu kılavuzda kaygı bozukluğu için yer alan tanı kriterleri şu şekilde sıralanabilir:

  • En az altı ay boyunca devam eden aşırı kaygı ve endişe durumu
  • Endişeleri kontrol etmede güçlük yaşama
  • Kaygı, kişide önemli sıkıntıya neden olur veya günlük hayattaki işleyişi bozar.
  • Kaygı; tiroid sorunları, madde kullanımı gibi fiziksel başka bir nedene bağlı olarak ortaya çıkmamıştır.

Ek olarak en az altı ay boyunca aşağıdaki belirtilerden üç veya daha fazlası da kişide mevcuttur:

  • Huzursuzluk ve köşeye sıkışmışlık hissi
  • )Kolayca yorulmak
  • Konsantre olmakta zorluk çekmek
  • Kaslarda gerginlik
  • Uyku problemleri
  • Sinirlilik

Kaygı Bozukluğunun Tedavisi Nasıl Olmaktadır? Kaygı Bozukluğu Geçer Mi?

Öncellikle yukarıda belirtilerin semptomların belirtildikleri miktar kadar bir gözlemi mevcut ise mutlaka bir ruh sağlığı uzmanına başvurmak gerekmektedir. Ayrıca kaygı bozukluklarının tedavi edilerek rahatsızlığın azaltılabileceği göz ardı edilmemelidir.

Kaygı bozukluklarının tedavisinde en çok tercih edilen yöntemlerden biri psikoterapi uygulamalarıdır. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) ve EMDR terapisi psikoterapi uygulamalarına örnektir. Kişinin kaygısının sebebi travma kaynaklı ise terapist EMDR terapisi tercih edebilir. Çocukluk yıllarında gözlenen kaygı bozukluklarında oyun terapisi de kullanılan yöntemlerden biridir. Ayrıca kaygı bozukluklarının tedavisinde psikiyatrist önerisiyle ilaç da kullanılabilmektedir.

Nişantaşı Şubemiz

Pendik Şubemiz

Kadıköy Şubemiz

Sorumluluk Reddi: Söz konusu bu tür bilgiler Site’de yalnızca bilgilendirme amacıyla yayınlanmaktadır ve doktorunuz ya da eczacınızın tavsiyelerinin yerini almaz. Bu bilgiler hiçbir koşulda bir hastalığın veya fiziksel problemin tıbbi tanısını koymak için kullanılmamaktadır site üzerinden durumunuzla ilgili endişelerinizi ve sorularınızı sorabilirsiniz. Bununla birlikte her durumda doktorunuza ya da eczacınıza başvurmanız gerekir.