Rüyalar ve Uyku tüm canlılar için hayati önem taşıyan süreçlerdir. Bu süreç sırasında her ne kadar bazı insanlar rüya görmediklerini diretseler de araştırmacılar herkesin gece rüya gördüğünü düşünüyor. Uyku laboratuvarlarında yapılan çalışmalara istinaden REM uykusu sırasında uyandırılan denekler canlı, renkli rüyalar gördüklerini bildirmişlerdir. REM uykusu uykusu haricindeki uyku tiplerinde ise sıkıcı kendini tekrarlayan düşünceler veya yine REM uykusunda olduğu gibi renkli görüntüler gördüklerini söylemişlerdir (Domhoff, 2003). Fakat genel kanı rüyanın REM uykusu sırasında görüldüğü üzerinedir (B.Bower, 2001). Rüyaların gizemli dünyasını 5 başlıkta ele alalım:

Eğer siz de rüyalar konusunda destek almak isterseniz yüz yüze veya whatsapp görüntülü konuşma üzerinden ücretsiz 15 dakikalık ön görüşme randevusu alabilirsiniz.

Neden Biz?

Danışan, toplum ve eğitim odaklı çalışmalar yürüten multidisipliner bir merkez olan Dünya Danışmanlık ve Psikoloji Merkezi Uzman Klinik Psikolog/Psikoterapist Fundem Ece tarafından kuruldu.

Danışmanlık ve psikoloji faaliyetlerimizle toplumun çekirdeğini oluşturan çocuk, genç ve yetişkin bireylere, çift ve ailelere destek sunuyoruz.

Randevu talepleriniz için bizimle WhatsApp butonları üzerinden veya doğrudan iletişime geçebilirsiniz.

👇

Nişantaşı Şubemiz

Pendik Şubemiz

Kadıköy Şubemiz

1. Freud’un Rüya Yorumu Teorisi: 

1900lerden önceki dönemlerde, psikologlar rüyaların tuhaf ve anlamı olmayan görüntüler olduğunu düşünüyorlardı. Fakat Freud bilinçdışımıza giden “asil yol” olarak tanımladı rüyaları. Bu tanımlama, insanların bakış açılarının değişmesini sağladı. Freud bastırılmış istek ve arzularımızın bize yansıtılması olduğunu düşünüyordu.

Freud’a göre özellikle şiddet, cinsellik içerikli tehlikeli tutkularımızdan oluşuyordu. Çünkü biz onları “sansürlüyoruz” şeklinde bir açıklaması mevcut. Bu tehdit edici fikirlerimizin önünü kesebilmemiz için bir “sansür” sistemimiz olduğunu öne sürmektedir.

Aynı zamanda Freud kimsenin daha önce değinmediği iki önemli noktaya değinmiştir. 

  1. Rüyaların anlamları vardır.
  2. Rüyalar yorumlanabilir. Freud (1900)

2. Uyanık Hayatın Uzantısı

Bunun anlamı: Rüyalarımızın günlük hayat içindeki düşüncelerimizin, kaygı, endişe, problem ve duygularımızın gece rüyalarımıza yansıması olmalarıdır.

Örneğin Cartwright, depresyonu olan hastaların, korkularını ve anksiyetelerini tekrarlayarak yaşadıkları problemler ile başa çıktıklarını düşünüyor. Cartwright rüyalarımız bizi korkutmadığı müddetçe uyumamıza engel oluşturmadığı takdirde çok fazla üzerinde durulacak bir şey olmadığı kanısındadır bir de kötü rüyalara sebep olan kişilerin ve durumların farkına varılabileceğimiz bir araç olduklarının altını çizmektedir (Cartwright, 2002). 

3. Faaliyet – Sentez Teorisi

Psikiyatr ve Nöropsikolog olan J. Allan Hobson rüyalarla ilgili yeni bir teori yayınladı. Bu teoriye Faaliyet – Sentez teorisi adını verdi. Teoriye göre; rüyalar uyanıkken faal olan beyin bölgelerinin rüya sırasında kapatılmasından dolayı ortaya çıktığını ileri sürmüştür. Farklı kimyasallar tarafından beyin uyarılır. (Hobson 2002). 

Hobson’a göre rüyaların yorumu şaibelidir. Bu nedenle beyin taraması rüyalar konusunda en sağlıklı veriye ulaşabileceğimiz alan olarak tanımlar. Bu nedenle Hobson’ın teorisi beyin taramalarına dayanmakta. Araştırmacılar, REM uykusu sırasında muhakemenin yapıldığı, plan ve yürütücü işlevlerin yürütüldüğü prefrontal korteksin işlevinin düştüğünü, duygular (limbik sistem) ve görsel duyuların (görsel korteks) bölgelerinin faaliyetlerinin arttığını gözlemlemişler (Braun ve arkadaşları, 1998). Hobson insanların garip ve mantık dışı rüyalar görmesinin nedenini prefrontal korteksin işlevinin düşüp, duygusal (limbik sistem) ve görsel görüntülerin (görsel korteksin) işlevini arttırmasına bağlamaktadır.

Rüyalar

4. Ruhsal Dünyaya Giriş

Eskimo inanışlarına göre rüyalarımız bizim ruhlar alemine olan bir nevi yolculuğumuzdur. Bu sayede biz yakın vefat etmiş akrabalarımızı/tanıdığımız kimseleri, doğaüstü olayları rüyamızda görebildiğimize inanmaktadırlar. Freud ile ayrılsa da benzer yanları da bulunmaktadır. Freud’ta Eskimolar da endişe, istek ve tutkuların rüyalara yansıyabildiğine inanıyorlardı. Hatta rüyalarda işaretlerin olduğuna inanıp bunu yorumlama eğiliminde oluyorlar. 

Özetle: Freud rüyaların bilinç dışına ulaşım için bir yol olduğuna inanıyor. Günümüzde terapistler, rüyalarımızın gün içinde yaşadığımız endişelerimizi ve duygularımızı yansıttıklarını düşünürler. Eskimolar ise rüyalara, ruhlar dünyasına açılan bir kapı gözüyle bakmaktadırlar.

5. İnsaların Ortak Rüyaları

REM uykusundan uyandırılan binlerce insanın rüyaları Castle tarafından toplandı ve ortaya şu ortak rüyalar çıktı (Van de Castle, 1994): Rüyalarda insanlar genelde yürümekte ve koşmaktadır. Genelde kapalı mekanlarda geçebiliyor. Uçmak yada yaralanmadan düşmek gibi durumlar söz konusu olabiliyor. Zaman zaman kendilerini tekrar edebiliyorlar. Daha çok korku ve endişe gibi duyguları kapsamaktadırlar. Nadiren cinsellikle ilgili rüyalar görünmektedir. Pek fazla cinsel içerik olmamaktadır. Rüyamızda çok nadir şekilde ne göreceğimizi kontrol edebiliyoruz. Rüya gören insanların rüyaları genelde görüntüler şeklinde ve renklidir. Fakat doğuştan görme engelli kişilerin rüyaları daha çok duyulara hitap etmektedir. Örneğin: tatsal, dokunsal vb. Rüyalar bizim kişisel yaşam tecrübelerimizi yansıtmasına rağmen uçmak, düşmek (özellikle bir ağacın üstünden), kaçmak gibi rüya formatları ortak olarak belirlenmiştir. (Domhoff, 2003). 

Nişantaşı Şubemiz

Pendik Şubemiz

Kadıköy Şubemiz

Rabia Yıldız 

Sorumluluk Reddi: Söz konusu bu tür bilgiler Site’de yalnızca bilgilendirme amacıyla yayınlanmaktadır ve doktorunuz ya da eczacınızın tavsiyelerinin yerini almaz. Bu bilgiler hiçbir koşulda bir hastalığın veya fiziksel problemin tıbbi tanısını koymak için kullanılmamaktadır site üzerinden durumunuzla ilgili endişelerinizi ve sorularınızı sorabilirsiniz. Bununla birlikte her durumda doktorunuza ya da eczacınıza başvurmanız gerekir.